16 Kasım 2013 Cumartesi

''MİT'in başına Hakan Fidan'ın gelmesini Almanya hiç istemedi''

Mehmet Ali Önel, ''Deşifre'' programı 15/11/2013

http://www.ahaber.com.tr/webtv/videoizle/desifre--15112013

 (00:25:00-00:25:16) Abdurrahman Şimşek: ''Hiçbir zaman Türkiye'de en önemli sorun olan Kürt sorununun çözülmesini istemezler. Kim istemez; Almanlar istemez, İngilizler istemez, yani petrole ve oradaki enerji yataklarında kimlerin gözü varsa bir kere onlar asla PKK sorununun bitmesini istemez.''


 (00:30:00-00:31:05) Mahir Kaynak-Mehmet Ali Önel: ''
-Mehmet Ali Önel: Şimdi efendim Kaşif Kozinoğlu... MİT'te üst düzey yönetici olarak çalışmış ve en son darbeyle ilgili soruşturmalar sırasında cezaevinde vefat etti, biliyoruz. Kozinoğlu cezaevinde bir kitap yazdı daha doğrusu mektuplar yazdı ve daha sonra o kitaplaştırıldı. O mektupların bir tanesinde diyor ki: ''MİT'in başına Hakan Fidan'ın gelmesini Almanya hiç istemedi ve Almanya bu olmasın diye elinden gelen her şeyi yaptı'' diye kendisi bizzat yazmış...
-Mahir Kaynak: Doğru bir teşhis, doğru bir teşhis... Çünkü Avrupa Türkiye'yi kontrol etmek istiyor, oradaki mücadele farklı. Bakın, biz AB'ye giremiyoruz diye üzülüyoruz. İki ülke bizim girmemizi engelliyor. Fransa ve İngiltere. Neden? Çünkü diyor ki onlar; eğer Türkiye AB'ye girerse İngiltere'nin kontrolünde olur ve biz AB'de de etkinliğimizi kaybederiz.''


13 Kasım 2013 Çarşamba

Yusuf Kaplan Türkiye'nin en sinsi düşmanı Alman'yayı anlatıyor

SIRADIŞI ( ..12.11.2013 )

http://youtu.be/lDx28Tj6R7I http://www.youtube.com/watch?v=lx28Tj6R7I#t=4322




(1:10:30-1:11:56) Yusuf Kaplan: ''(Türkiye'nin önünü tıkayan) En temel şey ufuktur. Ufuk ve dolayısıyla iddiaların yitirilmesidir. Mesela medeniyet fikrini olarak; tarihte medeniyet yapmış, tarihin akışını değiştirmiş ama tarihten çekilmiş bizim gibi başka bir ülke yok. Mesela İngilizlere bakıyorsun, Fransızlara bakıyorsun, Almanlara bakıyorsun... Almanların yüz sene önceki iddiaları ile bugünkü iddiaları örtüşüyor. Mesela bir 'yedi b' stratejisi vardır, ta Bismarck döneminden geliştirilmiş bir stratejidir bu 'yedi b' stratejisi, Berlin'den; Belgrad üzerinden, Basra'dan Hint Okyasnusu'na kadar gider bu. Yani bu stratejidir... Bu strateji üzerinde çalışıyor mu, çalışıyor! Almanlar acayip bir şekilde çalışıyor ve derinlemesine nüfuz ediyor. Mesela en ilginç şeylerinden bir tanesi Türkiye'deki azınlıklardır. Türkiye'deki azınlıklarla ilgili; etnik azınlıklarla ilgili, kültürel azınlıklarla ilgili, dini azınlıklarla ilgili en ayrıntılı bilgi, en derinlikli bilgi Almanlar'dadır. Yani Almanlar bir şekilde isteseler Türkiye'yi çok feci bir şekilde karıştırabilirler. Bunu bilelim!''

Turgay Güler: ''Yaptılar zaten...''




Yusuf Kaplan: ''Yani henüz bir şey yok ortada, yani ben asıl gelecek şeyi beklerim yani gelecek tehlike büyük!''

Cemil Ertem'in son yazılarından Almanya notları



''Andımızın arkasındaki ekonomi ve vakıf çözümü'':

http://haber.stargazete.com/yazar/andimizin-arkasindaki-ekonomi-ve-vakif-cozumu/yazi-794914 :

''Gördünüz mü, Çu En Lay ne kadar haklı; Fransız Devrimi, burjuvaziyi iktidara getirdi; iktidarı, özgürlük, eşitlik, kardeşlik sloganı ile aldı bu sınıf. Ama sonra gericileşti ve bu üç kavramı da ayaklar altına aldı. Faşizme sarıldı. İşte CHP ve onun lideri, Türkiye’de gericileşen burjuvazinin siyasi temsilcisidir. Bu gericileşmeyi biz Avrupa’da nasyonel-sosyalizm, faşizm olarak gördük biliyorsunuz. O zaman da rakiplerini yakalamayan, pazar ve hammadde sorunu çeken Alman sanayisini ve finans kapitalini elinde bulunduran gerici burjuvazi, son çare olarak Hitler’e sarılmıştı. Şimdi Türkiye’de küresel rekabet yapamayacak durumda olan, Türkiye’de yeni sermaye girişleriyle ve demokratikleşme ile ‘devletçi’ olma avantajını kaybedecek sermaye kesimleri anlaşılıyor ki, kanlarının son damlasına kadar, CHP marifetiyle bu değişime direnecekler. Ayrıca, Haberal Meclis’te -ne yazık ki- yemin ederken de bunu düşündüm.''

''Myanmar, Lihtenştayn ve Kürtler'':

http://haber.stargazete.com/yazar/myanmar-lihtenstayn-ve-kurtler/yazi-800256


''Tam burada şunu hatırlatmak isterim, ikinci dünya savaşı ve faşizm öncesi de Alman sanayisinin iki temel ihtiyacı vardı; enerji ve pazar... Ama Almanya, Britanya ve Amerika karşısında çok gecikmiş ve sıkışmış olduğu için, saldırgan bir faşizmi geliştirerek savaşı seçti. Oysa yeni Çin/Asya kalkınması tam aksi bir yolu seçiyor.''  

''Türkiye Habur'un arkasını görmeli''


''Ancak öyle gözüküyor ki, ne yapılırsa yapılsın bu tür sorunlar sürecek. Çünkü gerçekte Irak diye bir ülke yok aslında. Maliki yönetimi K.Irak'ta enerji kaynaklarını Türkiye'ye ve Kürtlere kaptırmamak için İran ve İsrail'in memur ettiği bürokratik bir oligarşidir. Tabi ki İran tarafının arkasına bakarsak Rusya'yı hatta Almanya'yı, İsrail'in arkasına baktığımızda da, Britanya'yı, ABD'nin neocon tarafını görürüz. Dolayısıyla Habur kapısında bekleyen TIR'ların sorunu, çok boyutlu ekonomik ve siyasi bir sorundur.

AB ve Habur

Varşova'da Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecinde oyunu bozan, masadan kalkan taraf olmayacağını söyledi. Ama Türkiye'nin neden oyalandığının resmidir aynı zamanda Habur'daki kuyruklar. Özellikle Almanya ve Fransa, Irak-Ortadoğu pazarına, tıpkı 1990'daki  Doğu Almanya gibi, kendilerini krizden kurtaracak can simidi olarak bakmaktadırlar. Şimdi ağırlıklı olarak, gıda ve emek yoğun, alt teknoloji ürünleri, inşaat malzemesi talep eden bu pazar, çok yakında ağır makineler, sanayi ara malı ve orta-üst teknoloji talep eden bir pazar olacaktır. O zaman Türkiye'nin de bu alanlarda yetkinliği ve rekabet şansı gelişeceğinden Almanya ve Fransa Türkiye'de üretilen mallarla bu pazarda rekabet edemeyecektir. AB Gümrük Birliği'ne tam entegre olmuş, AB üyesi bir Türkiye'ye Irak bu muameleyi yapamaz. Zaten gümrüklerde standart denetimi yapan firmalar Fransız ve Alman firmaları, dolayısıyla bu durumun sorumlusu yalnız Maliki yönetimi değildir, onunla işbirliği yapan Almanya ve Fransadır da...''    

''Çember kırıldı!''




''Nihayet bu hafta gerçekleşti; bütün savaş baronlarının, Rusya’nın, Almanya’nın ve de ‘Büyük’ Britanya’nın karşı çıktığı, İran’ın ve de İsrail’in olmaması için her türlü yolu denedikleri anlaşma bu hafta imzalandı. Türkiye ve K. Irak Kürt Yönetimi arasında, tarihi ve güncel önemi çok büyük K.Irak enerji kaynaklarını, dünya pazarlarına kazandıracak anlaşma, imzalandı...''