20.
yüzyılın ilk soykırımını Almanlar yapmıştır. Kendi zulümlerine direndiklerinden
ötürü Hereroları ve Namaları adi yöntemlerle katleden Almanlar, Abdülhamid Han’ın
tasfiyesiyle başsız kalan Osmanlı’daki Ermeni Tehcirinin, ‘Enver taşeronuyla’,
mimarıdır hatta uygulayıcılarıdır. Çanakkale’de bir Osmanlı neslinin
kaybolmasına, savaşın uzaması ve bunun kendilerine yaraması açısından, sinsice
sebep olan Almanlar, kendilerine emanet edilen Türk askerlerinin ‘bir günde
makineli tüfek üstüne 200 metre taarruz sebebi binlerce şehit’ vakalarında
telef olmasına sebep olmuşlardır. En bilineni ‘’Yahudi soykırımı’’nın yanında iki
yüz elli bin Boşnak’ın da katledilmesinin arkasında, Balkanları
istikrarsızlaştırarak ve orada etkili olma ve orayı ezme planları doğrultusunda,
Almanlar vardır. ‘’Avrupa’nın ortasında’’ (ki tam da onlara yakışır) bir
soykırım yapılmıştır.
Almanların
vahşiliğinin literatürlerine işlemiş hali Vernichtungskrieg
in Afrika’da 1904-1905 tezahürü Herero
ve Nama katliamı için bkz:
Almanlar onlara da aynı şekilde
davranarak 65,000 Herero'yu (toplam nüfuslarının %80) ve 10,000 Nama'yı
(toplam nüfuslarının %50) yok ettiler.
Katliamda
en çok kullanılan yöntem ise asileri çöle sürüp orada susuzluktan ya da önceden
zehirlenmiş içme suları ile öldürmekti.
1985'te,
BM'nin Whitaker Raporunda Almanların Herero ve Namalara Guney-Batı Afrika ya da şimdiki adıyla Namibya'da
gerçekleşen bu olayları 20 yy.'da gerçekleştirilen ilk soykırım hareketi olarak
değerlendirmiştir. (…)
(…)Almanya'dan gelenleri o zamanki yönetim yerlilerden zorla alınan
topraklara yerleştirme politikası güdüyordu. Eşitlik ve adaletten uzak
politikaların yerli halk üzerinde uygulanması ve bölgede köleciliğin başlaması
üzerine büyük bir memnuniyetsizlik başladı. Tarıma müsait toprakları alan
Almanlar, ayrıca bölgede bolca bulunan elmasları da kontrol etmek üzere
madenlere el koymaya başladılar. (…)
Ben, Alman
kuvettlerinin muzaffer komutanı, bu mektubu Herero halkına gönderdim...
Bilesiniz ki tüm Hererolar burayı terkedecektir. Alman sınırları içinde
bulunacak silahlı ya da silahsız her Herero, bir hayvanla beraber olsun
olmasın, vurularak öldürülecektir. Şu andan itibaren karınızı ya da çocuğunuzu
da bu topraklarda istemiyoruz. Onları da ya süreceğim ya da vuracağım.
Hererolarla ilgili kararım budur.
‘’Almanlar her
Herero'ya bir numara verdiler ve kamplarda ya da çalışarak ölen her Herero'nun
kaydını düzenli bir şekilde tuttular. Kamplardan çalışmak üzere Alman
firmalarına gönderilenlerin ölmelerine göz yumuluyordu. Ağır çalışma koşulları,
hastalıklar ve kötü beslenme yüzünden Herero'ların
nüfuslarının %50-%80'nin yok olduğu sanılmaktadır.’’
(…)1908'de Alman idaresinin
tekrar kurulmasına dek 100,000 insanın öldüğü sanılmaktadır. Olaylarda 19,000
Alman askerinin yer aldığı düşünülmektedir.(…)
(…)Cologne Universitesinden
Hollandalı tarihçi Jan-Bart Gewald, Alman babalardan olan binlerce çocuk için
özel kurulan bazı toplama kamplarından bahsetmiştir. Erkeklerinin çoğu
öldüğünden kadınlar ve genç kızlar, Alman askerlerine seks kölesi olmaya
zorlanmışlardır.