28 Ağustos 2013 Çarşamba

20 Ağustos 2013 Salı, Turgay Güler-Akşam Gazetesi

http://www.aksam.com.tr/yazarlar/maliki-kilicdaroglunu-niye-cagirdi-acaba-c2/haber-237279


Turgay GÜLER turgayguler@hotmail.com
Maliki davet etti, Kılıçdaroğlu Irak’a gitti.
Dışişleri Bakanlığı “ciddi risk” uyarısında bulundu, dinletemedi.
“Benim adım Kemal, ben korkmam” dediğini duyar gibiyim.
Eyvallah!
Demek ki mevzu derin. Ziyaret ziyadesiyle mühim. Bütün risklere değer!
Bakanlık; “Gitmeyin, can güvenliğiniz tehlikede olur” derken, anlaşılıyor ki Maliki; “Korkma gel, seni koruruz” demiş, cesaretlendirmiş.
Belli ki, sadece can güvencesi de vermemiş!
Sanki bir şeyler için umutlandırmış.
Hele bir sağ salim gidip dönsün, zahire bakıp anlarız meseleyi.
Vallahi abartı değil; Gezici ruhun gözü kulağı bu ziyarette!
Sanki Kılıçdaroğlu gelirken dostlarına eylülü ısıtacak ateş için odun getirecek. Umarım Çin gezisinde yaşanan akıbet zuhur etmez. Çin malı hediyelikler yüzünden uçakları kalkamamıştı.
Lakin ortada çok daha ciddi bir risk var. Kılıçdaroğlu’nun odun taşıdığı ateş hafazanallah ülkeyi yakar! Zira etraftan da bu ateşi yelletiyor.
 Mezhepçilik yapıyor! Dozunu da her geçen gün biraz daha artırıyor.
Bu ülke için çok yazık!
Bir yandan odun, diğer yandan da İsrail’in bölgede inşa ettiği “kaos değirmenine” su taşıyor.
Daha önce de Esed’e gitmişlerdi.
Hatırlayın İsrail’e de gitmiş, Erdoğan’ı şikayet edip dönmüşlerdi.
 “Türkiye’yi Mısır’a çevirmek istiyorlar!” dendiğinde Kılıçdaroğlu “CHP buna izin vermez” diyerek güvence veriyordu.
Komik!
Gel gör ki; Esed’in de, Maliki’nin de tek derdi bu. Açık söylemek gerekirse İsrail, Almanya, İngiltere ve derin Amerika’nın da.
Gezi kalkışmasında sevgi pıtırcığı çiçek çocukları alınlarından öptüğünü “yürüyün aslanlarım kim tutar sizi” kabilinden cesaretlendirdiğini de biliyoruz. Hakim güçler, Erdoğan’ın Sünnicilik yapması için çok uğraşmışlardı. Ama Erdoğan elinin tersiyle itti. Öyle olmasaydı vaktiyle Esed’e “kardeşim” demez, Suriye-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi için çaba harcamazdı.
Ama o kardeş diktatörlüğe soyununca, Erdoğan çok net mesafe koydu.
Kılıçdaroğlu bunu uzun süre eleştirdi; “Hani kardeştiniz ne oldu?” diye.
Keşke kendisi de eli kanlı bir caniye karşı mesafe koyabilseydi.
Yapmadı!
O mesafeyi Sisi’ye de koyamadılar.
Maliki’ye de.
Şimdi ise ayağına gidiyor.  
Peki Maliki, Kılıçdaroğlu’na ne verebilir?
Tahmin etmek zor değil; İngilizler ve Amerikalılar Türkiye’nin Kuzey Irak ile ilişkilerinden rahatsız. Malum enerji meselesi.
Doğal olarak Maliki de rahatsız.
Merak ediyorum, Kılıçdaroğlu niye rahatsız? 
MALİKİ'NİN AJANDASI
-  Erdoğan’ı şikayet edecek.
-  Kürtleri şikayet edecek.
-  Dışişleri ve Enerji Bakanlıklarını şikayet edecek.
-  Türkiye ile Kuzey Irak arasındaki anlaşmalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirecek.
-  Kılıçdaroğlu’na muhalefet yapması için bu konularla ilgili “tüyolar” verecek.
-  Derinlerden mesaj iletecek. 
ANADOLU YİNE GÖREV ALACAK
Müttefikler İstanbul’u işgal ettiğinde İstanbul’un malum semtlerinde coşkuyla karşılanmışlardı. İngiliz, Fransız, İtalyan askerleri yine malum çevrelerin desteğini görmüşlerdi. Bazı baronlar “ev sahibi” rolüne soyundular. Atatürk ve arkadaşları çareyi Anadolu’da görüp yollara düştüler. İstanbul’u da ülkeyi de Anadolu insanıyla ayağa kaldırdılar.
Diyarbakır’daki Adeviye’ye destek mitingini görünce bir kez daha umutlandım. İstanbul’daki destek eylemlerinin toplamından daha kalabalıklardı.
Göz yaşartıcı.
Ve son bir not;
Anadolu, ana rahmi gibidir. Her daim kanamalı fakat bereketli. Sürekli dik ve doğurgan. 
BAZILARININ KAŞI GÖZÜ OYNUYOR
Üçüncü dünya savaşındayız! Her ne kadar adı konulmamış olsa da gerçek bu. Dünya yeniden şekilleniyor. Türkiye ilk kez oyun masasına oturmayı başardı. Kozları güçlü. Reste rest çekebiliyor. Lakin masada arkasında duran münafıklar, rakip oyunculara “elini” söylüyor. Kaşı gözü oynuyor anlayacağınız. Sadece kaşı gözü oynasa iyi.
Siz anladınız onu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder