29/05/2014, http://trosmtr.blogspot.com.tr/:
(''Ruhlar Kuyusu''ndaki)Syf. 230’daki
şu satırları milletimizin ‘fıtratını’ ortaya koyması açısından çok önemsedim:
‘’Korkuları büyüktü. Zira Doğu’dan bir
esinti gibi gelip Anadolu üzerinde rüzgara, İstanbul’dan Batı’ya doğru
fırtınaya dönüşen bu millet, bir zamanlar ne zorluklar yaşatmıştı kendilerine.
Yıllarca yeraltına inmek zorunda kalmışlar, yönlerini Doğu’ya çevirdikleri her
harekette koca bir tokat yiyerek gerisin geriye dönmüşlerdi.’’
Bu
fıtratımızı unutmamamız gerektiği ortadadır. Mesela Ömer Özkaya’nın ifadesi ile
son ‘’zamanlarda dillendirilen’’ Almanya-Türkiye-Rusya ortaklığı bence
fıtratımıza aykırıdır. Anadolu toprakları için ‘inorganik’ bir denklemdir.
Çünkü Alman sisteminin köklü –örneğin ‘7 b’ stratejisi olsun, Asya’ya doğru
büyüme hedefleri olsun- ve değişmesinin çok zor olduğu stratejisi ile yeni
Türkiye-Osmanlı’nın hedefleri hatta ‘insanlık’ çatışmaktadır. Prof. Sedat
Laçiner’in ifadesiyle Türkiye’nin ‘‘doğal genişleme alanı’’ ile Almanya’nınki
çatışmaktadır. Eğer ki Alman sistemi tarihi genetiğinden kurtulup sömürgeci,
emperyalist ve çatışmacı fıtratından vazgeçip paylaşımcı, karşılıklı kazancı
hedef alan bir anlayış benimsese idi bu üçlü Almanya-Rusya- Türkiye denklemi
düşünülebilirdi. Ki zaten dünyada böyle şeyler olsaydı devletler arası
çatışmalar kalmazdı. Kim bilir belki de dünyada çatışma haricinde paradigmalar kabul
görür de devletler başka başka, modernizmin, insanlarının başlarına bela
edeceği dertlerle uğraşır. Ancak o günlere kadar Almanya’nın ‘fıtratı’ buna
müsait değildir. Türkiye-Almanya işbirliği fıtratlarının aykırılığı bakımından
insanla-şeytanın işbirliği gibidir…
http://trosmtr.blogspot.com.tr/2014/05/turkiyenin-dikkatine-sorular-arayslar_29.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder